[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » December 28th, 2021, 11:15 am

Hajime’nin sözlerinin ardından iki elini göğsünün hemen önünde birleştirdiğini görebiliyorsun. Genel olarak çakra toplama veya odaklanma olarak niteleyebileceğin bu duruş sırasında, Sentoki’yi fiziksel değil, sözsel bir mücadeleye sürüklemek adına konuşmaya başlıyorsun. Sentoki’nin gözleri Hajime ile senin aradan gidip gelirken sözlerin sonlanıyor. Yüzünde ciddi bir ifade bulunan ve kendinden emin görünen Sentoki “Kimin haklı olduğunu güçlü olan belirler! Güç ise sana da söylediğim gibi iki türlüdür. Kadere bak… Ben de iki türü de var!” diyor. Konoha ile ilgili konuya pek değinecek gibi durmayan Sentoki, sizden bir hamle gelmeyeceğini anladığı anda, hızla bir kez daha el mühürlerine girişirken, bir yandan da size doğru ilerlemeye başlıyor. Sentoki’nin böylesine bir hamle yapması halinde, hedefinin binanın kapısına doğru yönelmek olduğundan, bir anda yönünü değiştirerek sağ tarafına doğru koşmaya başlıyorsun. Bu esnada Hajime ardından “Kagi!” diye bağırıyor. Ancak bu bağırış dikkatli olmana yönünde bir telkin gibi gelmiyor kulağına. Daha çok, bozulan bir planın ardından edilen haykırışı andıran bu bağırışla birlikte, Sentoki yönünü çevirmediğinden -yani halen daha Hajime’yi hedeflediğinden- Hajime postürünü bozmak durumunda kalıyor.

Tapınağın kapısına doğru ilerlemen esnasında, birkaç saniye önce kafandan geçen düşüncelerin gerçeğe dönüştüğünü fark ediyorsun. Bir anda etrafınıza toplanan keşişler öncelikle Sentoki ve Hajime arasındaki olan biteni görüyor. Sentoki’nin bir teknik yapmaya hazırlandığı anlarda keşişler durumun ciddiyetini kavrıyor ve bir anda Hajime ile arana gelecek şekilde beş keşiş beliriyor. Bu nedenle, sol tarafın halen daha duvara doğru, arka kısmında ise beş keşişin bulunduğu bir konuma geçmiş oluyorsun. Keşişlerin seni hedefledikleri her hallerinden belli olsa da, önündeki açık kısımda, keşişlerin birkaçının birbirlerine girmeye başladığını fark ediyorsun. Muhtemelen Sentoki taraftarları ile Hajime taraftarları arasında başlayan bu mücadele, şu an için seni esas ilgilendiren kısım, ardına geçmiş olan keşişler oluyor.

Arkanda bulunan keşişler nedeniyle, Hajime ve Sentoki arasında olup bitenleri tam olarak göremiyorsun. Ancak açığa çıkan toz bulutlarından, ikisinin bir mücadele içine girmiş olabileceğini düşünüyorsun. Birkaç metre arkanda duran keşişlerin ise sana yönelik saldırıya geçmelerine ramak kalmış denilebilir. Son olarak, tapınağın kapısı da birkaç metre ileride, sol tarafına denk gelecek şekilde bulunsa da, olası bir saldırı yemen durumunda ulaşmanın mümkün olamayacağını da hissedebiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » December 29th, 2021, 12:12 am

Genç kız Hajime'nin narasına pek de aldırış etmedi. Sentoki'nin kendisini hedeflemesini bekliyordu fakat onun da genç kızı pek hedefleyen bir hali yoktu. Dövüşten kaçacak bir tavır veya mentalitesi yoktu fakat o üzerine geleni göğüslemeye hazırdı, yanından geçeni değil. Fikri halen daha kesindi. Bu savaş onun savaşı değildi. Sentoki ile Hajime arasındaki haklılık davasında bir fikri olsa da ve bu güneş kadar ayan olsa dahi Kagi, bir taraf seçmek istemiyordu. Bu yaşananlar onun suçu, günahı veya sebebi değildi. Rahipler ne ekiyorsa onu biçiyordu.

Sentoki ile birbirlerini es geçmişlerdi; Sentoki Hajime'ye, Kagi ise tapınağın çıkışına doğru hareketlendi. Diğer keşişler kendisini kısıtlamadan önce buradan ayrılmak ve hatırında kalan yoldan ilerleyerek Tanzaku'nun yakınlarında bulunan kontrol noktasına haber vermek istiyordu.

Planı gerçekleşmekten çok uzaktaydı zira keşişler oluşan patırtıya çok hızlı reaksiyon göstermişler ve meydana, genç kızın çevresine hızlıca doluşmuşlar ve kısa süre içinde çatışmaya başlamışlardı. Kagi her ne kadar kendini bu kavgadan soyutlayıp keşişlerin daha sorgulayıcı ve arabulucu bir tavırla yaklaşmasını beklediyse de gerçek bunun çok uzağında kalmıştı. Öyle ki keşişlerin zaten böyle bir kıvılcımı beklediği bile söylenebilirdi. Bu hususta planladığı hiçbir şey tutmuyordu.

Arkasında kendisini zapt etmek isteyen beş keşiş bulunuyordu. Kagi kapıya doğru yönelse dahi onlarla bir mücadeleye girmeden buradan çıkıp gidemeyecekti. Kagi durdu ve derince bir nefes aldı. Omuzlarından sırtına doğru uzanan şalını çıkardı ve kenara bıraktı. Şalının altında gizlenen uzun ve pür beyazlığından başka bir gözebattısı olmayan elbisesi ortaya çıktı. Kollarını iki kere kenara açıp esnedi, parmaklarını kütletirken de araya bir Mi mührü sıkıştırıp Teishi no Jutsu'yu aktif etti. Sakince arkasını döndü:

"İstediğim tek şey şu kapıdan çıkıp gitmek. Ardından isterseniz dostlarınızın yüzünü dağıtın, isterseniz öğretinizin iddia ettiği üzere durun ve dostlarınızla konuşup birbirinizi anlayın. İtikadınız ile hiçbir alakam ve bağım yok. Haliyle bu kavgada da yerim yok. Hangi tarafta olduğunuzu bilmiyorum lakin bana saldırarak edineceğiniz tek şey bir rakip dahadır. Fazlası değil."

Eğer keşişler ona bir zorluk çıkarmazsa neyin ne olduğunu görmek için tapınağın duvarlarına çıkıp tekniğini sonlandıracak ve kavgayı bir süre izleyecekti.

Eğer teknik ve sözleri bir işe yaramaz ve keşişler kendisine doğru hamleye yeltenirse tekniği derhal sonlandıracak ve az önceki dövüş postürüne yeniden bürünecekti. Kendisine saldıran keşişlere başka bir söz söyleme gibi bir fikri artık yoktu. Sentoki'nin sözleri halen daha aklındaydı. "Haklı olan güçlü olan idi." Bu söze katılmıyordu tabii ki fakat onlar bu söze katılıyor hatta ululuyordu. Zaten bütün mesele de buydu.

Üzerine gelen keşişlerin canını acıtmaktan kendini geri tutmayacaktı. Aklının içini yiyip bitiren bu kötülükler silsilesi genç kızı ziyadesiyle yıpratmıştı. Cana karşı duyduğu hassasiyet halen daha yerinde birazcık dahi oynamadan duruyordu lakin can almak isteyenlerin canını yakıp da durdurmaktan başka çaresi olmadığına artık kâni olmuştu.

Gard aldığı sol eliyle "bir" işareti yaptı hemen ardından da yine aynı elle yalnızca bir kere "gel" hareketi yaptı ve rakiplerinin hamlelerini beklemeye başladı. Kagi'nin hem tekniği hem de felsefesi gereği saldırgan bir tutumu yoktu fakat üzerine gelenlere gücünü pek de esirgemeyecekti. Bulduğu her açığı kullanmaktan kendini alıkoymayacak ve herkesin görmekten geri durmadığı o "shinobi" etiketine yeniden bürünecekti. Rakiplerinin genel olarak eklemlerine, spesifik olarak diz ve dirsek eklemlerine odaklanacaktı. Rahat bir açıklık bulursa Gekiha darbeleriyle de bu saldırılarını destekleyecekti.

Eğer keşişler etkisiz hale gelir veya geri çekilirlerse Hajime ve Sentoki'nin bulunduğu meydana doğru ilerleyecek ve ahvali analiz etmeye çalışacaktı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » December 30th, 2021, 10:08 am

Arkanda bulunan keşişlere doğru döndüğünde, hızlıca esneme hareketleri yapıyorsun. Esasen normal bir savaşın içinde yaptığın tüm bu hareketler boşa zaman kaybı niteliğinde olsa da, keşişlerin doğruca sana saldırmaktan ziyade seni tartan tavırları, zamanı bu şekilde hoyratça kullanmanı sağlıyor. Mi mührünü yapmanla birlikte, keşişlerin dikkatinin daha arttığını rahatlıkla fark edebiliyorsun, zira gözlerinin önünde mühür yapan bir kişiye karşı gardlarını alması son derece makul geliyor. Teishi no Jutsu’yu aktif hale getirmenle birlikte, keşişler olası bir saldırının gelmemesi nedeniyle bir miktar rahatlıyor. Ancak bu rahatlık, üzerlerindeki savaş dalgalanmasını asla bozmuyor. Aktif hale getirdiğin tekniğinin verdiği destekle yaptığın konuşmanın karşılığını beklemeye koyulduğunda, keşişlerde belirgin bir duygu veya düşünce değişimi sezemiyorsun. Tekniğinin işlediği konusunda pek bir şüphen bulunmasa da, uygulanış şekli, biçimi ve zamanı dikkate alındığında, tekniğinden beklenen faydanın gelemeyebileceğini anlayabiliyorsun. Keşişlerdeki bu stabil halin sebebini de bu duruma bağlayabiliyorsun.

Keşişlerin gitmene izin vermeyeceklerini belli eden tavırları, seni defansif postürüne sürüklerken, ilk hamle iki keşişten birden geliyor. Bir anda öne atılarak sana doğru saldırıya geçen keşişlerin ninjutsu veya genjutsu ile saldırmak yerine, doğrudan saldırıya geçmeli senin lehine oluyor. Gözlerin üzerine doğru gelen iki keşişin hamlelerine odaklanırken, diz ve dirsek eklemlerine darbe indirebilmek için bir açıklığın oluşup oluşmayacağını kolaçan ediyorsun.

Öncelikle, ilk keşiş hızla sana yaklaşıyor ve aranızdaki mesafe bir buçuk metreye kadar indiğinde, sağ ayağından güç alarak kendisini öne doğru fırlatıyor. Bu esnada, ayakları tamamen yerden kesilen keşiş, sol diz kapağını ileri doğru hareketlendiriyor ve vücudunu hafifçe geriye doğru yatırarak daha dik bir pozisyona getiriyor. Bu haliyle, muhtemel saldırısının sol diz kapağıyla ve muhtemel hedef bölgenin göğsün olduğunu anlayabiliyorsun. Keşişin aşağı yukarı bir saniyeden kısa sürede sana ulaşabileceğini de öngörebiliyorsun.

Aynı sırada, sana doğru harekete geçen ikinci keşiş de, hafif bir yay şeklinde bir güzergah izlediğini görüyorsun. Senin soluna doğru gelecek şekilde hareketlenen keşişin vücut diline baktığında, muhtemelen ilk keşişin hamlesinin bitimine müteakip bir saldırıda bulunacağını öngörüyorsun. Ne var ki, bu hamlesinin ne şekilde olabileceğini konusunda net bir fikrin bulunmuyor. Bu açıdan bakıldığında, ikinci keşişin, ilk keşişin hamlesinin sonucuna göre bir saldırıda bulunacağı sonucunu çıkarabiliyorsun. Dolayısıyla, ilk keşiş ile ikinci keşişin hamleleri arasında, senin harekete geçebilmen için uygun bir zaman aralığı var gibi görünüyor.

Bu anda odağın tekrar ilk keşişe yöneldiğinde, aradığın açığın doğrudan karşına çıkması yine lehine bir sonuç doğuruyor. Hedeflediğin bölgelerden birinin, keşiş tarafından saldırıda kullanılması işini kolaylaştırıyor ve üzerine doğru gelen keşişin sol diz kapağına düz bir şekilde, Gekiha’nın öngördüğü şekliyle avucunun içiyle bir darbe indiriyorsun! Keşişin havada dengesini sağlayabilecek bir konumda olmaması, onun geriye doğru savrulmasına neden oluyor. Ancak ne var ki, hali hazırda saldırıda olması dikkate alındığında, bir nevi saldırı gücü karşısında tekniğinin yüzde yüz etkili olmadığını görebiliyorsun. Keşiş havada geriye doğru savrulurken, sol elinde de bir acı hissediyorsun. Acı, sert bir darbenin verebileceği kadar oluyor, yani bir kırılma veya çatlamaya dayalı bir acı oluşmuyor.

Aldığı darbeyle geriye doğru savrulan keşiş, yeni bir saldırıya açık konumda bulunuyor. Bu haliyle, sırt üstü yere düşecek gibi görünen keşişe bir saldırı hamlesi yapma ihtimalin bulunuyor. Ancak tam bu esnada, sol tarafında bulunan keşişin de saldırmaya yönelik olarak harekete geçtiğini görebiliyorsun. Vücut diline baktığında, muhtemelen bir yumruk ile saldıracağını düşündüğün keşişin olası saldırısının bir saniye kadar kısa sürede olacağını öngörebiliyorsun. Bu nedenle, önünde iki seçeneğin bulunduğunu fark ediyorsun. Bunlardan ilki, havada savrulan keşişe odaklanarak ona saldırmak, ikincisi ise sana yönelen saldırıyı savuşturmak.
Off Topic
Hatırlatma olarak bu duyuruyu bir kez daha okuyalım, sonra ileride sıkıntı yaşamayalım. Kıps.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » December 31st, 2021, 3:18 am

Üzerine atlayan keşişi savurduktan sonra dikkatini ikinci keşişe verdi. Sol tarafından gelen keşişe karşı gardını terse; sağ el öne, sol el destek konumuna geçti. Bu postüre destek olarak da sağ ayak öne ve rakibine göre hafif çapraz pozisyona geçti. Böylelikle hem acıyan elini öne atmaktan imtina etti hem de soldan gelen rakibini ters gardda yakalamak istedi. Dövüş tavrında bir değişiklik yoktu, yerinden -postür değiştirmek dışında- kıpırdamamıştı.

Üzerine gelen rakibinin ilk hamlesinden kaçınacak ve rakibinin gardının tersine sokulmaya çalışacaktı. Böylelikle öne atak maksadıyla çıkmış olan kol veya bacağı sol eliyle kavrayıp en esnemiş pozisyona ve uzvun doğal konumunu bozacak yöne doğru çekecek ve gard eliyle eklem bölgesine -kırılacak yönde- yumruk, baskı veya dirsek darbesi uygulayacaktı.

Darbelerinin neticesinde rakiplerinin ömür boyunca sakat ve âtıl kalmalarını istemiyordu. Darbelerinin sinirleri komple koparmasından ziyade eklemi zedelemesini hedefliyordu. Fakat daha önce hiç böylesi bir darbe kullanmadığından ne denli bir kuvvetin ne denli bir sonuç doğurduğunu hele de şu anki gibi bir çatışma ortamında tetkik etmek pek zordu. İlk darbesi bir nevi diğer darbeleri için bir ölçüt, bir mihenk taşı olacaktı.

Eğer her şey istediği gibi giderse rakibini kenara doğru bırakacak ve aynı konumunda sağ el gardı ile diğer rakiplerinin hamlesini beklemeye başlayacaktı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » January 3rd, 2022, 1:34 pm

Odağını sana karşı saldırıya geçen keşişe çevirdiğinde, keşişin surat bölgene doğru çıkan sol yumruğunu fark edebiliyorsun. Suiseki’nin sağladığı avantajdan faydalanarak, vücudunu sağ doğru hafifçe yatırmanın ardından, istediğin vuruş pozisyonunu elde ediyorsun. Keşişin havada yere paralel uzanan sol kolu açık bir hedef halindeyken, sağ yumruğunu adamın dirseğine indiriyorsun! Keşişin sol kolunun havaya doğru hareketlenmesi esnasında, kolunun durumuna baktığında, herhangi bir kırık olduğunu düşünmüyorsun. Yumruğunu güçlü bir şekilde indirmiş olsan bile, en azından kırmaya yeterli derecede güçlü olmadığını fark edebiliyorsun. Bunun yanında, koluna yediği yumrukla sadece ufak bir denge sorunu yaşayan keşiş, yine de ikinci bir hamle indirmen için yeterli açığı veriyor sana. Bu haliyle, adamın sol göğüs tarafı tamamen sana açık konumda oluyor. Aynı zamanda bir parça efor ve hareketle adamın kafa bölgesine veya tekme darbeleriyle bacak bölgesine de darbe indirebilmen olası görünüyor.

Bu esnada ilk darbeyi indirmiş olduğun keşiş sırt üstü yere düşmüş oluyor ve yerden hızlıca kalkmaya yeltenirken, geride kalan üç keşişten iki tanesi üzerine doğru hareketlenmeye başlıyor. Geride kalan son keşiş ise el mühürleri yapmaya başlıyor. Aranızdaki mesafe ise, yerinde sabit kalman nedeniyle değişmemiş oluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » January 4th, 2022, 6:54 pm

Kagi rakibinin kolunu kavrayamadığı için yalnızca yumruk atarak saldırıyı savuşturmuştu. İstediğini yapamıyordu haliyle o da daha az düşünce ve hazırlık gerektiren hamlelere yönelecekti.

Keşişlerden birisi yerde, diğeri ise sersemlemiş halde yanında bulunurken diğer ikisi üzerine doğru hareketlenmeye başlamıştı. Bu sırada dikkatini çeken teknik kullanmaya hazırlanan keşiş idi. Gözlerini bir anda ona doğru kilitledi ve kaşlarını çattı. Yapacağı şey bir plandan ziyade bir alışkanlık, bir refleks gibiydi.

Destek konumunda bulunmaya devam eden sol elinin orta ve işaret parmaklarını kaldırıp diğer parmaklarını avucuna iliştirdi. Shunshin tekniğini aktif hale getirip yanındaki keşişler ve kendisine gelen keşişlerden sıyrılarak direkt olarak mühür yapan keşişin dibinde bitecekti. Teknik sırasında sol eliyle mührü gerçekleştirirken sağ elini yumruk haline getirecek ve koşmadan evvela omuz hizasına getirip kolunu gerecekti. Tekniğin sonlandığı yani keşişin önünde bittiği an Shunshin ile elde ettiği ivmeyi sağ yumruğuna aktararak keşişin karın boşluğuna doğru sallayacaktı.

Yumruğu yiyen keşişin etkisiz hale gelmesini bekliyordu bu yüzden ona yeniden saldırmayacaktı lakin göz ucuyla kontrol da etmeye çalışacaktı. Fazlasıyla zaman kaybettiğine inanıyordu haliyle öncelikle nereye ne kadar yakın olduğu tahlil edecek ve meydana çıkan yolda önünde kalan dört keşişe doğru yavaş yavaş yakınlaşmaya başlayacaktı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » January 6th, 2022, 3:54 pm

Off Topic
Şunu iliştireyim, turu ona göre okursun. Kıps.
GM - Naruto wrote:
August 25th, 2018, 7:47 pm
  • Shunshin
    Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.
Bu kez odağını, yerinde sabit kalıp el mühürleri yapmaya başlamış olan keşişe çeviriyorsun ve kafanda uygulamayı istediğin planı yürürlüğe koyuyorsun. Ancak Shunshin kullanırken tüm odağını bu tekniğe vermen gerektiğinden ve esasen bu tekniği aşırı hızlı bir adımla sonunda belli bir noktada durmaktan ibaret olması nedeniyle, teknik sırasında sağ elini yumruk yapma ve koşmadan evvel omuz hizasına getirme eylemlerini gerçekleştiremiyorsun. Shunshin ile olduğun yerden hareketlenip bir anda el mühürleri yapmakta olan keşişin karşısında bitiverdiğinde, keşişin yüzünde bir anlık şaşkınlığı görebiliyorsun. Bu şaşkınlık, kullandığın teknikten veya bir anda ortadan kaybolmandan ziyade, bir anda karşına çıkmanın verdiği insani bir tepkiden ibaret oluyor. Ne var ki, her ne kadar hazırlık planını uygulamaya koyamasan ve ayrıca Shunshin ile yapacağın bir hamlede, sonunun duraksamaktan ibaret olması nedeniyle bir ivme kazanamasan da, yumruk atmak için yeterli açığı yakalayabiliyorsun. Keşişin karnına sağ yumruğunu attığın anda, keşiş hafifçe öne doğru hafifçe büzülüyor ve bu sırada ağzından çıkan bir parça tükürük üzerine geliyor.

Her ne kadar tek yumruğunla keşişin etkisiz hale geleceğini umsan da, bu sonuca ulaşamıyorsun. Karnına yumruk yiyen keşiş yere bile düşmeden, olduğu yerde duruyor ve hatta attığın yumruğa bir karşılık verecek gibi gözlerini sana dikebiliyor. Bu aşamada, ikinci bir hamle şansın bulunuyor, ancak keşişin de saldırması için yeterli açığı yakalamış olma ihtimali olduğunu öngörebiliyorsun. Bu nedenle, bu aşamada arkanda olup bitenleri göremiyor, diğer keşişlerin ne yaptığını bilemiyor ve göz ucuyla etrafı kontrol etmeye yönelik hareketlerini gerçekleştiremiyorsun.

Tüm bunların yanında, önünü kesen son keşiş ile karşı karşıya geldiğin anda, Sentoki ve Hajime arasındaki mücadeleden bir kare de gözlerinin önüne geliyor. Onu adeta terk ettiğin noktanın birkaç metre ilerisinde yere sırt üstü düşmüş ve yerden kollarıyla aldığı destekle ayağa kalkmaya çalışan Hajime’ye karşılık, onun birkaç metre önünde havaya zıplamış halde duran ve el mühürleri yapmakta olan Sentoki’yi görüyorsun. Bu görüntüden de, Sentoki’nin Hajime’ye bir ninjutsu ile saldıracağı ve Hajime için ise bu saldırıdan kaçınmanın epey zor olacağı sonucunu çıkarıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » January 7th, 2022, 12:00 am

Kagi güçsüzlüğüne hayret ediyordu. Bir yıllık uzlet onu oldukça zayıf düşürdüğü kesindi. Her şey beklediğinden ve umduğundan daha zorlu geçiyordu. Hakeza görünen oydu ki ehven-i şer olan Hajime de pek farklı bir durumda değildi.

Karnına vurduğu keşiş etkisiz hale gelmeyi bırakın devrilmemişti bile. Durum iç açıcı değildi. Kagi de artık istikbalde mağlubiyeti görmeye başlamıştı. İçine dolan çaresiz bir öfkeydi. İnsanların aptallığına, kendi aptallığına. İnsanların değişebileceğine ve daha büyük bir ideanın parçası olabileceklerine inanmasınaydı. Şu an bu meydanda Kagi dışında hiç kimse "Biz ne yapıyoruz?" diye sormuyordu. Vuruştukları düşmanları değil 'kardeşim' dedikleriydi. Ne garip bir gerçeklikti bu böyle.

Hajime'nin de yerde olduğunu görünce bıkkınca "Vakit gelmiş de geçiyor." diye söylendi. Önündeki sersemlemiş keşişe bir saldırı yapma isteği yoktu. Sağ yumruğunu atarken öne aldığı sağ ayağını gard halinde yerinde tutmaya devam etti. Sol ayağını dairesel olarak çevirerek en azından arkasını yandan dahi olsa görebileceği bir açıya ve yanındaki keşişe direkt gardını tuttuğu bir pozisyona ulaşmaya çalışacaktı. Keşişten beklediği saldırıyı savuşturabilir ve uygun bir açıklık bulursa da konuşacak ve "Eğer niyetiniz öldürmekse bunu söyleyin. O halde gardımı indireceğim." diyecekti.

Çözüm bu muydu? Bilmiyordu. Nihayetinde fillerin kavgasında yitip giden ilk kişi olmayacaktı. Fıtrat neyse oydu. Fıtratı bozamayan ilk kişi de o olmayacaktı.
Image
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts: 2856
Joined: August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » January 11th, 2022, 11:45 am

Önündeki keşişe saldırmak yerine savunma pozisyonunu koruma yönünde harekete geçiyorsun. Ağzından dökülen birkaç kelimeyi ancak kendin duyabilirken pozisyonunu alıyorsun. Yan bir bakışla az önce arkanda olan keşişlere baktığında, her birinin üzerine çullanacakmış gibi hareketlendiklerini görebiliyorsun. Her biri, bir stil veya teknik yerine, seni etkisiz hale getirebilmek için toplu bir saldırı yapmayı öngörüyor gibi duruyorlar bu haliyle.

Senin pozisyonunu değiştirmen, hemen önündeki keşişin de bir saldırı hamle yapmasının önüne geçmiş gibi duruyor. Yaptığın hareketle daha çok senden gelecek bir saldırıya karşı koymak istercesine pozisyon alan keşiş, senden bir saldırı gelmeyince boşa düşmüş gibi duruyor. Keşişleri tüm bu vakit kayıpları da aslında istediğin konuşmayı yapabilmene olanak sağlıyor.

Sözlerin ağzından döküldüğü anda, dört keşiş sol tarafına gelecek şekilde aranızda birkaç metre kala duruyorlar. Yüzlerinden beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştıkları belli olan keşişlerin bu ansız duraksamasından, hemen sağında bulunan keşiş de nasibini alıyor. Sözlerine uygun olarak senden bir hamle gelmeyeceğini anlayan keşişlerden hemen sağında bulunanı “Niyetimiz Bansai-sama’nın katilinin cezasını çekmesini sağlamak. Ölümse ölüm, başka bir şeyse o! Hepsi bu!” diyor. Hemen ardından üzerindeki şaşkınlığı atlatan keşişler bir kez daha saldırmak için pozisyon alırken seninle konuşan keşiş de hafifçe öne doğru eğilim sağ yumruğunu birkaç saniye sonra çıkarmak için uygun bir pozisyona geçerken “Buradan elini kolunu sallayarak çıkamayacağını sen de anlamışsındır! O yüzden şimdi teslim ol ve cezana razı gel!” diyor. Bu sözlerin ardından vereceğin cevap veya tepkiye göre keşişlerin hazır tuttukları saldırıya geçeceklerine emin olabiliyorsun.

Aynı sıralarda, göz ucuyla Sentoki ve Hajime arasında geçen savaşın da bir parçasına tanıklık ediyorsun. Sentoki’nin havada el mühürlerini tamamlamasının ardından fırlattığı birkaç büyük rüzgar topunun doğrudan Hajime’ye isabet edecek şekilde yolladığını ve bu hava toplarının yere çarpmasıyla ortalığın toza dumana bulandığını görebiliyorsun. Oluşan toz duman nedeniyle Sentoki ve Hajime’ye dair görüşün kısıtlanırken, Hajime’nin aldığı bu direk saldırıdan ne denli etkilendiğini tam olarak tespit edebilmen mümkün olmuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts: 268
Joined: June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » January 12th, 2022, 2:07 am

Kagi'nin sözleri üzerine herkes durmuştu. Arkasında bir cereyan kopuyordu şüphesiz lakin en azından onun kavgası bir anlık da olsa duruyor, ateşkesin ilanını taraflara kabul ettirmeyi başarıyordu. Kagi güçsüz, ateşkes ise cılızdı. Gayreti ve çabasının yönü de bu ateşkesi olgunlaştırmaktan başka bir şey olamazdı.

Kagi yanındaki keşişin sözleri üzerine gardını bozup bütün uzuvlarını doğal konumlarına getirdi. İçlice bir nefes çekip söze girdi. "Hajime'nin mi yoksa Sentoki'nin taraftarı mısınız bilmiyorum lakin madem yalnızca niyetiniz adalettir; niye yalnızca bana karşı değil de birbirinize karşı da savaşıyorsunuz?" Sağ elinin baş parmağı ile ''büyük'' kavganın yaşandığı yeri gösterdi. "Burada ne yaşanıyor bilmiyorum, ikisi niye savaşıyor onu da bilmiyorum lakin en nihayetinde istediğiniz adalet şuranın galibinin dudakları arasında olacaktır. Ben zaten bana biçtiğiniz kefene girmeye hazırım fakat ne yaptığınızın farkında olmanız da arzumdur." İki kolunu öne doğru uzattı. "İşte teslim oluyorum lakin bu kavgayı durdurmanızı, birbirinizi öldürmekten vazgeçmenizi ve işte şu meydanda boy gösteren ikilinin neyi alıp veremediğini öğrenmenizi istiyorum." Koluna girerlerse de girmezlerse de konuşmasına devam edecekti. "Tapınağa girdiğimden bu yana yere değil kan, terimi dahi döküp mabedinizi kirletmedim lakin işte şu kavganızın suçu benim boynumdadır. Dökülen her kan ve gözyaşının günahı banadır. Eğer masumsam sözlerim bir dostane salık, suçluysam son bir arzudur. Mademki geçmiş size taşımanız gereken bir yük değil de geleceği anlatan bir işarettir; öyleyse lütfen geçmişi hatırlayınız ve dileğimi yerine getiriniz. Mademki itikadınız karşılıklı anlayışa irşad ve işaret eder; öyleyse Hajime ile Sentoki'yi cebren dahi olsa durdurup konuşmaya ikna ediniz."

Sözleri sırasında veya sonrasında keşişlerden birisi saldıracak olursa ve refleksi o saldırıyı savuşturmaya yetecek dahi olsa savuşturmayacaktı.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”